Tevfik Fikret'in Yaşamı


TEVFİK FİKRET'İN HAYATI

TEVFİK FİKRET

Tevfik Fikret denilince gözümün önüne temiz ve şık giyinmiş, nâzik ve kibar bir zat gelir. Güler yüzüyle, tatlı bakışlarıyla ve ahenkli sesiyle insanı teshir eden bir hâli vardı. O kadar kibar konuşması vardı ki biz talebeleri “Acaba Tevfik Fikret Bey’i bir külhanbeyle yalnız bıraksalar bu kibar konuşmalarına halel gelir mi?” diye düşünürdük. Fakat hükmümüzü “ Herhangi bir durumda bu kibarlık, bu nezaket asla sarsılmaz.” şeklinde tecelli ederdik (belirlerdik).

 

Tevfik Fikret adilikten ve süfliyyetten (aşağılıktan, bayağılıktan, perişan hâlden) hoşlanmazdı. Mesela, o devirde kolay kolay etek öpülürdü. O, bunun aleyhinde idi.Etek öpmekle dudak aşınmaz derlerdi. Tevfik Fikret, “Dudak aşınmaz ama vicdan aşınır.” derdi.

Tevfik Fikret Bey, doğruluğa meftun (tutkun) bir zattı. Onun içindir ki şiirlerinde (minareleri doğruluğun timsali) suretinde tasvir eder.

Tevfik Fikret çalışkandı ve vatanın çalışarak yükseltilebileceğine kaniydi (inanmıştı). “Hayat ve Kitaplar” müellifi Ahmet Şuayıp Bey’in gayet güzel bir tablosunu yapmıştı. O zamanlar şahsen tanımadığım bu resmin sahibinin kim olduğunu kendisinden sorduğum vakit, bunun Ahmet Şuayıp Bey’e ait olduğunu ve “Hayat ve Kitaplar” eserinin müellifi olduğunu söyledi. Eserinden tanıdığımı bildirdim. Ahmet Şuayıp Bey’in gayet çalışkan olup Fransızca eserleri günü gününe takip etiğini ve bu meziyetleri itibariyle gayet değerli bir zat olduğunu sözlerine ilâve etti.

Tevfik Fikret şiddetli bir vatanseverdi.” Rübab-ı Şikestesindeki bi kaçı müstesna (dışında) bütün şiirleri vatanı ilgilendirir ve vatanı selamet ve saadetini özler mahiyettedir. Ne yazık ki sansür yüzünden açık bir ifade ile o kıymetli fikirlerini belirtememiştir. Ancak ona yaklaşmış olanlar bu fikirlerin zevkine varabilmişlerdir.

Elimde kalmış olan iki mektubu mündericatından (içeriğinden) vatan sevgisinin ne kadar kuvvetli olduğu kolayca anlaşılır.

Tevfik Fikret milliyetçi idi. Bir paskalya günü ziyaretine gitmiştim. Bütün dükkânların kapalı olduğuna işaret ederek “Bunlar isterlerse bizi açlıktan öldürebilirler.” demişti. “Biz hep devlet kapısına koşmayı düşünürüz, serbest meslek tutmaya tenezzül etmeyiz.” diye sözünü tamamladı.

Amerika-İspanya harbi sırasında Amerika’nın zaferini alkışlamıştı. Ben bu alkışlarda hem medeniyetin geriliğe galebesinin (üstünlüğünün, galibiyetinin) sevincini hissetmiştim, aynı zamanda vakitle Müslümanlara yapılan mezalimin intikamının alınmasından duyduğu zevki görmüştüm.

Hulasa Tevfik Fikret kıyafeti itibariyle temiz ve itinalı olduğu kadar ruhen de temiz, dürüst ve asil bir zattı. Ne yazık ki onun kıymetini bilemeyenler veyahut onu kıskananlar ona her türlü fenalığı yapmışlardır. Fakat ne olursa olsun Tevfik Fikret bütün meziyetleriyle Türk Milletinin malıdır ve Türk Milletinin ruhunda yaşamaktadır.

Ord. Prof. Muammer Raşit Sevig

Kanlıca, İstanbul


TEVFİK FİKRET'İN SANATINA DAİR

Sanatı, yaşamının odağına yerleştirmiş bir insandır Tevfik Fikret. Onun yaşamında edebiyat, resim ve mimari ömrü boyunca hep iç içe olmuştur. Şiirleriyle resmi, resmiyle mimariyi ömrünün sonuna dek bir arada sürdürmüştür. Bu çalışmalarında hep kişisel çabasıyla yol almıştır.

Kendi dönemine kadar Türk şiirinde birtakım değişiklikler başlatılmış olsa bile, değişmeler şiirin anlamına yönelik olup Divan edebiyatı geleneği, şiirin biçiminde yaşamayı sürdürmekteydi. O, Türk şiirinin yalnızca anlam yönünden değil, biçim yönünden de değişmesi gerektiğine inanmıştı. Yönü batıya dönük bir aydının batının rüzgârına kendini vermesi sonucuydu bu değişiklikler. Ondaki değişikliklerin kaynağı batı düşüncesiydi.

O, belli kalıplar altında yaşayamayan “ Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.” diyen karakterde bir aydındı.

 

Bu nedenle kendisini sınırlayan biçim öğelerini de değiştirmesi gerekiyordu. O da değişimin öncülerinden oldu. Tanzimat’ın birinci dönem aydınlarının başlattığı hareketin bayraktarlığını alarak farklı mecralara götürmeyi başarabildi. Divan şiirinde kullanılan müstezat nazım biçiminin yapısını değiştirerek kullandı ve bu yeni biçim daha sonra serbest müstezat olarak adlandırıldı. Tevfik Fikret’in bu yeniliği kendisinden sonra gelişecek şiirdeki yeniliklerin de öncüsü oldu. Bu biçim değişikliklerini “Senin Yerinde, Bir Levha İçin, Terennüm” gibi şiirlerde görmek mümkündür.


TEVFİK FİKRET HAKKİNDA NE DÜŞÜNMÜŞLER, NE SÖYLEMİŞLER?

"Ben inkılap ruhunu Fikret'ten aldım!"
Mustafa Kemal Atatürk
"İnsan ona baktıkça ahlak temizliği, dürüstlük dersi alırdı. Hayatımda öyle vakar dolu bir ruha sahip insana pek az tesadüf ettim."
Abdülhak Hâmit Tarhan
"Tevfik Fikret de son derece üstün ve seçkin adamdır. Fikret’in bende bıraktığı tesir, zamanın devamıyla eskiyip küçülmekten uzak olan bir tesirdir. Meselâ Fikret’in şiirde ve sanatta, hatta dil ve ifadede meydana getirdiği çok büyük yeniliği Halit Ziya Bey nesirde göstermemiştir."
Halide Edip Adıvar
"Nazma tam manasıyla hâkim olup onu kendine mal etmiş bulunması itibariyle, aruz vezninden elde edebilecek neticelerin en güzel ve en yükseğini elde edebilmiş olmak hususunda Fikret rakipsiz kalmıştır."
Halit Ziya Uşaklıgil
"Fikret! … İşte bana “mükemmellik” şevk ve isteğini veren kimse! Lise sınıflarında iken hep “Rübab”ı okuyordum."
Ömer Seyfettin